31 Ocak 2019 Perşembe

Dr. MEHMET GÖRGÜLÜ MD, MA, PhD

Genel Cerrahi Uzmanı MD, 
Adli Bilimler (Adli Antropoloji, Kriminalistik, Adli Genetik) Uzmanı PhD., 
Psikolog MA, 
Sosyolog

Gaziantep doğumluyum. Gaziantep Lisesinden mezun olduktan sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdim. Trabzon Numune Hastahanesi acil serviste 17 ay mecburi hizmet yaptıktan sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Genel Cerrahi dalında uzmanlık eğitimini tamamladım. Şanlı Urfa Birecik Devlet Hastanesinde bir yıl mecburi hizmet yaptıktan sonra Almanya’ya gittim ve orada mesleki olarak çeşitli eğitimler aldım. İ.Ü. Adli Tıp enstitüsünde adli Bilimler doktorası, İstanbul Aydın Üniversitesinde Psikoloji Yüksek lisansı eğitimlerini tamamladım. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi, Sosyoloji, Felsefe ve Adalet bölümlerini bitirdim. İstanbul Altınbaş Üniversitesi Hukuk fakültesini bitirdim. Halen İstanbul Altınbaş Üniversitesinde öğretim üyesiyim ve Antik DNA  AR-GE (Araştırma ve Uygulama) Birimi sorumlusu olarak çalışmaktayım. Ayrıca Kuantum biyolojisi alanında bir yapılanma çalışmamız vardır.
Ülkemizde çeşitli kazılarda insan kemikleri başta olmak üzere biyolojik materyalleri incelemek amacıyla Adli Antropolog olarak çalışmaktayım. Bu amaçla insan kemiklerinin boy, yaş, cinsiyet, hastalık, beslenme biçimlerini saptamaktayım. Ayrıca kemiklerden elde edilen genler ile köken, hastalık ve evrim çalışmalarını yürütmekteyim. Bu gen çalışmaları literatürde Antik DNA çalışmaları olarak bilinmektedir.
Çalışma alanlarım Evrim, Meme Kanseri ve Cerrahisi, Genetik Yapıya Göre Beslenme ve Diyet, Genetik Profilleme İle Hastalık Riskleri Skorlama, Botoks, Mezoterapi, Ozon, Dolgu ve PRP Uygulamaları, Psikoterapi, Adli ve Hukuki Danışmanlıktır.
PRP TEDAVİSİ NEDİR?


PRP, kişinin vücudundan küçük bir miktar kan alındıktan sonra kanın özel bir işlem ile plazmasının ayrıştırılarak, ayrıştırılan plazmanın vücuda enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir. PRP, İngilizce, Platelet Rich Plasma kelimelerinin ilk harflerinden oluşur. Trombositten zengin plazma anlamına gelir. Vücudumuzdaki temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan trombositler, içerdikleri büyüme faktörleri sayesinde yara iyileşmesinde de önemli role sahiplerdir. Kanın özel bir işlemden geçirilmesiyle zengin trombosit içeren plazma elde edilir. PRP yöntemiyle elde edilen serumdaki trombositler ve büyüme faktörleri, yeni kolajen oluşumunu ve hücreler arası maddeyi çoğaltarak cildi yenilemek üzere derinin alt dokularına yayılır. Kök hücre mantığına dayanan PRP tedavisinde trombositlerden, tüm yara iyileşmesi ve doku yenilenmesini süreçlerini başlatan, yaşamsal öneme sahip büyüme faktörlerini elde etmek amaçlanır.  
Kozmetik amaçlı olarak cilt gençleştirmenin yanı sıra yara izleri, çatlakların giderilmesi, saç dökülmesi ve ortopedi tedavisinde de kullanılan PRP tedavisi, vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar.
Yaş ve çevresel faktörler nedeniyle yaşlanan deride, gözle görülebilen birçok değişiklik olur. Derinin elastikiyeti azalır, kırışıklıklar artar ve deride sarkmalar meydana gelir. Tüm bunlardan; derideki kolajen, elastik liflerdeki azalma ve yapılarındaki bozulma sorumludur. Antiaging amaçlı PRP tedavisi  ile trombositlerin içerdiği büyüme faktörleri sayesinde, derideki kolajen ve elastik liflerin yapımının artırılması hedeflenir. PRP işlemi ile vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden, kişinin kendi kanından elde edilen plazma verildiğinden tamamen doğal bir gençleşme sağlanır. PRP yaptıranlar ilk seanslardan itibaren öncelikle cildin kuru ve mat görünümünde düzelme fark ederler. Takip eden uygulamalar ile PRP yaptıranlarda kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir.
PRP’nin en önemli özellikleri;  
- Uzun etkilidir.
- Deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırır, yapılandırır.
- Kolay ve güvenli biçimde uygulanır.
- Sadece yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler.
- Kırışıklıkları ve çizgileri deriyi “doldurarak” değil “gençleştirerek” giderir.
- PRP sonrasında ciltte ortaya çıkan parlak ve sağlıklı cilt görünümü bir süre sonra hafifleyebilir. Bu nedenle ek cilt gençleştirici uygulamalar ile takviye yapılmalıdır. 3 veya 4 kürlük PRP uygulamasından sonra kürleri her 10-12 ayda bir tekrar etmek gençleşme etkisini neredeyse kalıcı hale getirir.

PRP TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
PRP tedavisi için hastanın kendi kanı alınarak, 4000 devir/dakikaya ayarlanmış santrifüj cihazında 10 dakika santrifüj edilir. Aktive olmuş trombositler ve lökositler büyüme faktörleri salgılar. PRP yönteminde, büyüme faktörleri kök hücrelerin göçünü ve çoğalmasını tetikler. Böylece dokuda yenilenme meydana geldiği düşünülmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır. Elde edilen plazma ciltte uygun görülen yerlere enjekte edilir. İşlem çok ağrılı olmamakla beraber isteyen kişilerde yüze lokal anestetik krem sürüldükten sonra işlem yapılır.
PRP Hakkında Bilmemiz Gerekenler:
- PRP yöntemi 2 ila 4 haftalık aralıklarla 3 ila 4 seans uygulanmalıdır.
- PRP işleminin 8 ila 10 ayda bir tekrarlanması gereklidir. Cildimizin yaşlanma süreci devamlıdır. Dolayısıyla PRP uygulamalarının düzenli olarak tekrarlanması, yaşlanma sürecinin geciktirilmesinde ve cildimize olan etkilerinin azaltılmasında faydalı olacaktır.  

PRP NEDEN UYGULANIR?
PRP uygulamanın pek çok nedeni vardır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir;
- Deriye esneklik ve parlaklık kazandırmak
- Saç dökülmesini önlemek, saçları güçlendirmek
- Kırışıklıkları ve çöküntüleri önlemek
- Yara, çatlak ve deri hasarında deriyi yeniden yapılandırmak
- Lazer gibi işlemler sonrasında derinin hızla yapılanmasını sağlamak
- Estetik amaçlı olarak yüz, el ve kollar, bacak içleri, boyun ve dekolte gibi bölgelerde kullanılır.

PRP İLE CİLT GENÇLEŞTİRME
Bu işlem çoğunlukla yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudu çeşitli bölümleri için düşünülebilir. Özellikle lazer ve peeling gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasını sağlamak mümkün olur. UV ışınlarına maruz kalmış ciltlerde kırışıklıkların, lekelerin, çöküntülerin giderilmesi sağlanabilir. Esneklik ve parlaklığın cilde yeniden kazandırılması da PRP ile cilt gençleştirmenin en önemli sonuçlarından biridir.  Ayrıca vücuttaki iyileşmesi uzun süren yaraların iyileştirilmesi, çatlak gibi deri niteliğinin zarar gördüğü durumlar da PRP ile kontrol altına alınabilir.
PRP, kan alınmasından dolgu veya mezoterapi ya da maske uygulamasına kadar olan tüp süreçte teknik ve hijyenik nedenlerle aynı yerde yapılması gereken bir işlemdir.  Kişinin kendi kanının yine kendi vücuduna enjekte edilmesiyle gençleşmeyi sağlayan PRP ortalama 2-4 hafta aralıklar ile 3-4 seans sürebilir. PRP yönteminin en belirgin özelliği vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar. PRP sayesinde ilk seanslardan itibaren öncelikle ciltteki kuru ve mat görünüm düzelir. Arıdan da kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir. PRP sadece yaşlanma belirtilerini hafifletmeye yaramaz. Aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatarak adeta ‘’gençlik aşısı’’ etkisi gösterir. Bu nedenle yaşlanma belirtilerini beklemeden yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her yetişkinin başvurabileceği bir yöntemdir.

PRP İLE SAÇ TEDAVİSİ
Günlük 100-150 tel saç dökülmesi normal kabul edilmektedir. Bundan fazla olursa saç dökülmesi ciddiye alınmalıdır. PRP, saç tedavisinde de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. PRP’de trombositten zengin plazma saç dökülen bölgelere enjekte edilir. Bu yöntem özellikle genetik dökülmelerde etkilidir. Saç mezoterapisi de yine genetik dökülmesi olanlara PRP ile kombine uygulanabilir.
Seyrelmiş bölgeye napaj denilen yüzeyel bir işlemle enjekte edeilir. Bu uygulamanın temelinde doku yenilenmesi vardır. PRP ile saç tedavisi yaklaşık olarak 30 dk. kadar sürer ve uygulama esnasında  acı olmaz. PRP sonrasında da herhangi bir iz kalmamakta ve kişi hemen rutin hayatına devam edebilmektedir.
PRP ile saç tedavisi ortalama 15 günde bir en fazla 30 dakika uygulanır ve genellikle 3-4 ay sürer. Sonrasında her yıl bir defa uygulanması yeterli olacaktır.

PRP NASIL UYGULANIR?
PRP işlemi uzman doktorlar tarafından uygulanması gereken bir tedavi yöntemidir. Öncelikle hastadan alınan kan steril şartlarda özel bir tüpün içine konulur. Sonrasında kan içinde jel bulunan tüpe yerleştirilir. Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılır. Kanın tronbositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılmış olur. Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemi ile ilgili alana uygulanır. PRP 15 günde bir ortalama 6-8 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulanır.  PRP kürü tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlarla işlemin devamı sağlanabilir.

PRP’NİN YAN ETKİLERİ
PRP tedavisinin uygulandığı alanda enjeksiyonun batım yaptığı yerlerde ufak şişlikler, ağrı ve morarma olabilir. Enfeksiyona yol açmamak için tedavinin yapıldığı bölgenin hijyenine özen gösterilmesi gerekir. Ancak bu yan etkiler çok sık görülmez, herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, kanser öyküsü bulunanlar, çeşitli kan hastalıklarına sahip olanlar PRP yapılacak bölgede infeksiyon ya da iltihap olanlar, hamile ve emziren kadınların PRP yaptırması uygun değildir. PRP tedavisi sonrasında ilk gün banyo yapılmaması ve güneşten korunmak da tavsiye edilir.

Detaylı bilgi için 
mail adresi: mgorgulu27@yahoo.com 
Tel: 0212 660 22 01