sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Şubat 2019 Pazartesi

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ (KKMM)

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ NİÇİN ÖĞRENİLMELİ? 
    Kadınların; Kendi vücudunun sorumluluğunu alması,
    Kendi meme yapısını tanıması,
    Çeşitli değişiklikleri fark edebilmesi için
kendi kendine meme muayenesi çok önemlidir.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
   Kolaydır
   Herkes tarafından uygulanabilir
   Maliyeti yoktur
   Herhangi bir malzeme gerektirmez.    
   Bir sağlık kuruluşuna gitmeyi gerektirmez
   YAPAN SİZSİNİZ !!!

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
                Maliyeti yoktur. Amaç, anormal dokuyu tanımlamak ve tedaviyi hızlandırmaktır. 
                  Memenin tüm dokularının elle muayenesi ve gözlenmesidir.
            •      Kendi kendine meme muayenesi yapan bir kadın, kısa süre içinde kendi meme dokusunu tanır.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ’ ne ilişkin çalışma sonuçları:
     1.    Kadınlar bu konuda yeterli ve doğru bilgiye sahip değiller
     2.    KKMM yapan kadın oranı oldukça düşük, en düşük %2,66 ve en yüksek %28,8
     3.    Erken tanı yöntemlerini etkili şekilde kullanmamada en önemli etmen bilgi eksikliği olmasıdır.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ NE ZAMAN YAPILMALIDIR?
       •        Menstruasyon gören (20 yaş üzeri) kadınlarda aylık olarak memelerin yumuşak hissedildiği menstrüasyonun başlangıcından sonraki 5-7 günde 

     •     Menstruasyonu olmayan kadınlarda (gebelik, laktasyon, menapoz) her ayın belirli bir gününde.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
       •   Bir bölümü ayna karşısında ayakta,
       •   Bir bölümü yatarak yapılır.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ YAPACAK KİŞİNİN BİLMESİ GEREKENLER

  Doğru duruş
  Muayene edilecek alan
  Palpasyon (elle muayene) tekniği
  Palpasyonda Meme ucu muayenesi de yapılmalıdır
•   Aksilla (koltukaltı) bölgesinin muayenesi.

 KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ NASIL YAPILIR?
         Ayna karşısında bakarak
 
Gözlem için kollar her iki yanda sarkık ve gevşek

 
Kollar belde

 
Kollar her iki yanda başın üzerine doğru kaldırılmış

MUAYENE EDİLECEK ALAN
  Yanlarda ortada sternum (göğüs kemiği, iman tahtası kemiği) ortasından aksiller (koltukaltı) çizgisinin ortasına kadar, yukarıda klavikuladan (köprücük kemiğinden) aşağıda meme hattının bitiminden 1-2 cm aşağıya kadar olan alan muayene edilmelidir.
 


MUAYENE EDİLEN ALANIN PALPASYONU
         Memesi küçük olanlarda muayene edilecek tarafın altına bir yastık konularak o taraf kol avuç içi yukarı gelecek ve kol dik açı yapacak şekilde yana uzatılır.
         Memesi büyük olanlarda aynı pozisyonda kol baş üzerine doğru uzatılır.


Aksiller (koltukaltı) Bölgenin Muayenesi

Meme Başı Muayenesi  Nasıl Yapılmalıdır ?
Meme başı; baş ve işaret parmağı arasında nazikçe çekilir.


PALPASYON TEKNİĞİ
   Sirküler
   Vertikal çizgiler halinde
   Işınsal çizgiler tarzında















MEMEDE GÖZLENECEK DURUMLAR
    Memede kitle
    Memelerden birinde anormal büyüme
    Bir memenin diğerinden anormal şekilde sarkık olması
    Meme cildinde buruşukluk
    Meme ucunda çukurlaşma
    Meme ucunda kanlı akıntı
    Meme ucu renginde değişiklik
    Meme komşu lenf nodlarında (bezelerinde) büyüme
    Üst kolda anormal büyüme

SAPTANAN KİTLENİN BOYUTU













Şekilde de görüldüğü gibi kendi kendine meme muayenesi yapmayan, meme muayenesi de yaptırmayan kadınlarda memede kitle saptandığında, eğer kanser ise geç evrede olma ihtimali yüksektir. 

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
   NE SIKLIKTA YAPILMALIDIR?
     Ayda bir kez
   HANGİ GÜN YAPILMALIDIR?
     Adet görenlerde: Adetin bittiği hafta içinde ( 5-7 gün )
     Adet görmeyenlerde: Her ayın aynı günü…               

ELİNİZE KİTLE GELDİĞİNDE…
   Hemen korkmayın!
   Çok büyük bir ihtimalle iyi huylu bir kitledir!
   İyi huylu olma ihtimali % 90’dan fazla

İletişim:
Mail adresi: mgorgulu27@yahoo.com
Tel: 0212 660 22 01

31 Ocak 2019 Perşembe

PRP TEDAVİSİ NEDİR?


PRP, kişinin vücudundan küçük bir miktar kan alındıktan sonra kanın özel bir işlem ile plazmasının ayrıştırılarak, ayrıştırılan plazmanın vücuda enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir. PRP, İngilizce, Platelet Rich Plasma kelimelerinin ilk harflerinden oluşur. Trombositten zengin plazma anlamına gelir. Vücudumuzdaki temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan trombositler, içerdikleri büyüme faktörleri sayesinde yara iyileşmesinde de önemli role sahiplerdir. Kanın özel bir işlemden geçirilmesiyle zengin trombosit içeren plazma elde edilir. PRP yöntemiyle elde edilen serumdaki trombositler ve büyüme faktörleri, yeni kolajen oluşumunu ve hücreler arası maddeyi çoğaltarak cildi yenilemek üzere derinin alt dokularına yayılır. Kök hücre mantığına dayanan PRP tedavisinde trombositlerden, tüm yara iyileşmesi ve doku yenilenmesini süreçlerini başlatan, yaşamsal öneme sahip büyüme faktörlerini elde etmek amaçlanır.  
Kozmetik amaçlı olarak cilt gençleştirmenin yanı sıra yara izleri, çatlakların giderilmesi, saç dökülmesi ve ortopedi tedavisinde de kullanılan PRP tedavisi, vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar.
Yaş ve çevresel faktörler nedeniyle yaşlanan deride, gözle görülebilen birçok değişiklik olur. Derinin elastikiyeti azalır, kırışıklıklar artar ve deride sarkmalar meydana gelir. Tüm bunlardan; derideki kolajen, elastik liflerdeki azalma ve yapılarındaki bozulma sorumludur. Antiaging amaçlı PRP tedavisi  ile trombositlerin içerdiği büyüme faktörleri sayesinde, derideki kolajen ve elastik liflerin yapımının artırılması hedeflenir. PRP işlemi ile vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden, kişinin kendi kanından elde edilen plazma verildiğinden tamamen doğal bir gençleşme sağlanır. PRP yaptıranlar ilk seanslardan itibaren öncelikle cildin kuru ve mat görünümünde düzelme fark ederler. Takip eden uygulamalar ile PRP yaptıranlarda kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir.
PRP’nin en önemli özellikleri;  
- Uzun etkilidir.
- Deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırır, yapılandırır.
- Kolay ve güvenli biçimde uygulanır.
- Sadece yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler.
- Kırışıklıkları ve çizgileri deriyi “doldurarak” değil “gençleştirerek” giderir.
- PRP sonrasında ciltte ortaya çıkan parlak ve sağlıklı cilt görünümü bir süre sonra hafifleyebilir. Bu nedenle ek cilt gençleştirici uygulamalar ile takviye yapılmalıdır. 3 veya 4 kürlük PRP uygulamasından sonra kürleri her 10-12 ayda bir tekrar etmek gençleşme etkisini neredeyse kalıcı hale getirir.

PRP TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
PRP tedavisi için hastanın kendi kanı alınarak, 4000 devir/dakikaya ayarlanmış santrifüj cihazında 10 dakika santrifüj edilir. Aktive olmuş trombositler ve lökositler büyüme faktörleri salgılar. PRP yönteminde, büyüme faktörleri kök hücrelerin göçünü ve çoğalmasını tetikler. Böylece dokuda yenilenme meydana geldiği düşünülmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır. Elde edilen plazma ciltte uygun görülen yerlere enjekte edilir. İşlem çok ağrılı olmamakla beraber isteyen kişilerde yüze lokal anestetik krem sürüldükten sonra işlem yapılır.
PRP Hakkında Bilmemiz Gerekenler:
- PRP yöntemi 2 ila 4 haftalık aralıklarla 3 ila 4 seans uygulanmalıdır.
- PRP işleminin 8 ila 10 ayda bir tekrarlanması gereklidir. Cildimizin yaşlanma süreci devamlıdır. Dolayısıyla PRP uygulamalarının düzenli olarak tekrarlanması, yaşlanma sürecinin geciktirilmesinde ve cildimize olan etkilerinin azaltılmasında faydalı olacaktır.  

PRP NEDEN UYGULANIR?
PRP uygulamanın pek çok nedeni vardır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir;
- Deriye esneklik ve parlaklık kazandırmak
- Saç dökülmesini önlemek, saçları güçlendirmek
- Kırışıklıkları ve çöküntüleri önlemek
- Yara, çatlak ve deri hasarında deriyi yeniden yapılandırmak
- Lazer gibi işlemler sonrasında derinin hızla yapılanmasını sağlamak
- Estetik amaçlı olarak yüz, el ve kollar, bacak içleri, boyun ve dekolte gibi bölgelerde kullanılır.

PRP İLE CİLT GENÇLEŞTİRME
Bu işlem çoğunlukla yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudu çeşitli bölümleri için düşünülebilir. Özellikle lazer ve peeling gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasını sağlamak mümkün olur. UV ışınlarına maruz kalmış ciltlerde kırışıklıkların, lekelerin, çöküntülerin giderilmesi sağlanabilir. Esneklik ve parlaklığın cilde yeniden kazandırılması da PRP ile cilt gençleştirmenin en önemli sonuçlarından biridir.  Ayrıca vücuttaki iyileşmesi uzun süren yaraların iyileştirilmesi, çatlak gibi deri niteliğinin zarar gördüğü durumlar da PRP ile kontrol altına alınabilir.
PRP, kan alınmasından dolgu veya mezoterapi ya da maske uygulamasına kadar olan tüp süreçte teknik ve hijyenik nedenlerle aynı yerde yapılması gereken bir işlemdir.  Kişinin kendi kanının yine kendi vücuduna enjekte edilmesiyle gençleşmeyi sağlayan PRP ortalama 2-4 hafta aralıklar ile 3-4 seans sürebilir. PRP yönteminin en belirgin özelliği vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar. PRP sayesinde ilk seanslardan itibaren öncelikle ciltteki kuru ve mat görünüm düzelir. Arıdan da kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir. PRP sadece yaşlanma belirtilerini hafifletmeye yaramaz. Aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatarak adeta ‘’gençlik aşısı’’ etkisi gösterir. Bu nedenle yaşlanma belirtilerini beklemeden yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her yetişkinin başvurabileceği bir yöntemdir.

PRP İLE SAÇ TEDAVİSİ
Günlük 100-150 tel saç dökülmesi normal kabul edilmektedir. Bundan fazla olursa saç dökülmesi ciddiye alınmalıdır. PRP, saç tedavisinde de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. PRP’de trombositten zengin plazma saç dökülen bölgelere enjekte edilir. Bu yöntem özellikle genetik dökülmelerde etkilidir. Saç mezoterapisi de yine genetik dökülmesi olanlara PRP ile kombine uygulanabilir.
Seyrelmiş bölgeye napaj denilen yüzeyel bir işlemle enjekte edeilir. Bu uygulamanın temelinde doku yenilenmesi vardır. PRP ile saç tedavisi yaklaşık olarak 30 dk. kadar sürer ve uygulama esnasında  acı olmaz. PRP sonrasında da herhangi bir iz kalmamakta ve kişi hemen rutin hayatına devam edebilmektedir.
PRP ile saç tedavisi ortalama 15 günde bir en fazla 30 dakika uygulanır ve genellikle 3-4 ay sürer. Sonrasında her yıl bir defa uygulanması yeterli olacaktır.

PRP NASIL UYGULANIR?
PRP işlemi uzman doktorlar tarafından uygulanması gereken bir tedavi yöntemidir. Öncelikle hastadan alınan kan steril şartlarda özel bir tüpün içine konulur. Sonrasında kan içinde jel bulunan tüpe yerleştirilir. Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılır. Kanın tronbositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılmış olur. Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemi ile ilgili alana uygulanır. PRP 15 günde bir ortalama 6-8 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulanır.  PRP kürü tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlarla işlemin devamı sağlanabilir.

PRP’NİN YAN ETKİLERİ
PRP tedavisinin uygulandığı alanda enjeksiyonun batım yaptığı yerlerde ufak şişlikler, ağrı ve morarma olabilir. Enfeksiyona yol açmamak için tedavinin yapıldığı bölgenin hijyenine özen gösterilmesi gerekir. Ancak bu yan etkiler çok sık görülmez, herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, kanser öyküsü bulunanlar, çeşitli kan hastalıklarına sahip olanlar PRP yapılacak bölgede infeksiyon ya da iltihap olanlar, hamile ve emziren kadınların PRP yaptırması uygun değildir. PRP tedavisi sonrasında ilk gün banyo yapılmaması ve güneşten korunmak da tavsiye edilir.

Detaylı bilgi için 
mail adresi: mgorgulu27@yahoo.com 
Tel: 0212 660 22 01 


6 Ağustos 2018 Pazartesi

BOTOX UYGULAMALARI

BOTOX UYGULAMALARI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
KIRIŞIKLIKLAR NASIL OLUŞUR?
Çeşitli mimik hareketleriyle yüzdeki bazı kaslar sürekli olarak kasılır. Bu kasılmaların olduğu bölgelerde zamanla kırışıklıklar ortaya çıkar. Zamanla cildin hücre yapımız azalır, kollajen ve elastik liflerde azalma meydana gelir. Buna eklenen sürekli mimik hareketleri yüzde kırışıklılarla neden olur.

BOTOX (BOTULINUM TOKSİNİ) NEDİR VE NASIL ETKİ GÖSTERİR?
Botulinum toksin ,"Clostridium botulinum" isimli gıda zehirlenmesine neden olan bir bakteriden elde edilen arıtılmış A tipi bir toksini içerir. Bu toksinin tıpta kullanılan piyasa ismi Botox’tur. Botox, kas hareketlerini sağlayan sinir iletisini geçici bir süre durdurarak kasları gevşetir ve kaslar geçici olarak kasılma güçlerini kaybederler. Kasın kasılmaması, kasın üzerine kaplayan cildin daha pürüzsüz ve gergin görünmesine neden olur. Böylece yüz ifadesi daha dingin ve daha rahat bir görünüme kavuşabilmektedir.
Yüz kaslarımızın sürekli çalışıyor olması, kırışıklıkların ve duygusal ifadelerin yoğunlaştırdığı hat ve çizgileri oluştururlar. Botox enjeksiyonları mimik kasları denilen çok ince ve yüzeysel kaslara giden sinir uyarılarını bloke ederek, kasılıp-gevşeme hareketini sınırlar. Bu kasları gevşetir. Botox uygulanmayan diğer kaslar Botox etkisine maruz kalmazlar ve böylece yüzdeki ifade değişmez.

BOTOX (BOTULINUM TOKSİNİ) GÜVENLİ MİDİR?
2002 yılında Amerikan Gıda ve İlaç yönetimi Kurumu (FDA) tarafından kozmetik kullanımına onay verilmiştir. 18-65 yaş arası herkese güvenle uygulanabilir. Tedavi sonrasında geçici yan etkiler görülebilir, Bunlar kızarıklık, baş ağrısıdır. Baş ağrısı yan etkisine rağmen ironik olarak Botox, migren ve baş ağrısı tedavilerinde de uygulanmaktadır. Genel olarak herkese uygulanabilir ama hamile olanlar ve kas hastalıkları olanlar Botox işlemi yaptırmamalıdır.
BOTOX UYGULAMASI NASIL YAPILIR?
Her hastanın tedavisi kendi kas yapısına ve cilt özelliklerine göre planlanır. Botox uygulanacak bölge lokal anestezi kremiyle uyuşturulur. 15-20 dakika beklenir. Botox uygulanacak alan temizlendikten sonra ince uçlu iğnelerle kas içine küçük dozlarda enjekte edilir. Enjeksiyon 10-15 dakika süren bir işlemdir.

KOZMETİK AMAÇLI BOTOX KULLANIM ALANLARI NELERDİR?
Alın çizgileri, kaş arası çizgileri, göz çevresi kırışıklığı, kaş kaldırma, burun etrafında oluşan kırışıklıklar, üst dudak kırışıklıkları, üzüntü çizgileri, diş eti gülümsemesi, boyun çizgileri. Botox ayrıca etkili olmasından dolayı bölgesel olarak koltuk altı, el ve ayak terlemelerinde de kullanılmaktadır.

BOTOX UYGULANMASI SONRASI ETKİLER NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?
Uygulamadan 3-7 gün sonra etkisi görülmeye başlar. 10-14 gün içerisinde etkisi daha net olarak görülür. Hasta 10 gün sonra kontrole çağrılır. Etkisi, kişiden kişiye değişmek üzere 4-6 aya kadar sürmektedir.

Detaylı bilgi için 
mail adresi: mgorgulu34@gmail.com 
Tel: 0212 660 22 01