O atalarım ki kendi geleceklerini görmez
iken, işte şu anda, ben, onları ve onların geleceklerini kendim ve benim
geçmişim olarak görmeye başlarım. Onların geleceği şimdi benim. Onlar için
gelecek olan benim için geçmiş olmaya başlar. Onlara yaşama sevinci veren
gelecek heyecanı, benim hüzünlü dönencem olmaya başlar. Ama şimdi de benim
heyecan verici geleceğe ait düşüncelerim var. Tıpkı atalarım gibi. Benim gelecekteki
nesillerimin hüzünlü bir geçmişlerine dönecek olan heyecan verici, beni benden
alan geleceğim. O anda benim ama sadece benim olduğuna inandığım ama aslında
hiçte benim olmayan ve olmayacak olan geleceğim. Bir hüzündür kaplar bütün
benliğimi. Ve yarın olacak yaşayacağım ömrümün ilk günü. Ve ölene dek her
yarında hep yaşayacağım ömrümde bir ilki. Ama ya beraberinde gelecek olan o
hüzün. Nereye koyarım ben o dayanılmaz hüznün dayanılmaz varlığını. Nasıl baş
ederim ben onunla?
Heyhat hayatın ta kendisi değil midir
hüzün. Hayat, sevgili, kendin ve o muhteşem sevgin fırsat kollarlar seni üzmek
için. Hayatın anlamı üzerine yaptığın ve yapacağın muhteşem yorumlar hazır
beklemektedirler seni üzmek için. Üzüntünün o derin girdaplarında seni boğmak
için. Üzülerek yarı yarıya ölümü hisseden insanın ruhu, ancak üzüldüğü zaman
hisseder kendisinin kendisi olduğunu. Kim var ki bu dünyada yaşarken ölümün ne
olduğunu merak etmesin, ölümü deneyip geri dönmek istemesin. İstemez miyiz
ölelim de sonra geri dönelim bu hazin dönencelerin olduğu dünyaya. Hüzün yarı
yarıya ölümdür ve ölüm, iki misli hissedilmiş hüzünlü bir dönencedir. Nasıl
insan doğduğunda geleceği anımsatır, gençliğinde döl kokarsa, öldüğünde de
hüznü anımsatır her şeye. Her insan yaratır kendi hüzünlü dönencesini
bu özgür dünyada. Özgürlüktür ki bize sağlar kendi hüznümüzü yaratma hakkını. Herkes
kendi üzüntüsünü kendi öyküsünü yaşar bu dünyada.
Ah özgürlük ne muhteşem duygusundur ki
yaşatır ve tattırırsın bize hüzünlü olmanın ne demek olduğunu. İyi ki varsın ah
o hüzün dolu özgürlük. Sensiz dünya ne karamsar olurdu kim bilir? Sen ve hüzün
beraber yaşatıyorsunuz bize o var olan dayanılmaz hüznün özgürlüğünü ve beni
ben yapan o dayanılmaz ben olma duygusunu.
BEN VE ONLAR
-“Geçmişe sesleneceğim,
başlangıcın çok ötesine,
ve onlara (atalarıma) yalvaracağım
karar gününe
yardımıma gelmeleri için.
Geçmişe uzanacağım ve
onları içime çekeceğim.
Ve onlar gelmeliler,
çünkü geçmişte var olmalarının
tüm nedeni,
Şu anda benim.”